Examples of using "выйдет" in a sentence and their turkish translations:
Mümkün değil!
güneş sisteminin dışına kadar çıkacaktı
- Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- Kitabın ne zaman yayımlanacak?
Başarısız olacaksın.
Yeni dergi ne zaman çıkacak?
Babam yakında emekli olacak.
Onun yakında evleneceğini söylüyorlar.
ama bu tür şeyleri yapmak daha pahalı olurdu.
Tom, iyi bir öğretmen olacak.
Yeni roman ne zaman çıkacak?
O yakında hastaneden ayrılacak.
Tom iyi bir doktor olacak.
Tom iyi bir baba olacak.
Tom iyi bir avukat olacak.
O iyi bir doktor olacak.
İyi bir eş yapacaksın.
Zengin bir adamla evlenecek.
Tom ne zaman hapisten çıkacak?
Tom yakında hapisten çıkacak.
Hem de böyle bir günde güneş de olmaz.
Tweety, Daffy Duck çıkacak diye
Kızım haziranda evlenecek.
Tom asla hapisten çıkmayacak.
- Benden asla bir Sherlock Holmes yapamayacaksınız.
- Asla başka bir Sherlock Holmes olamayacağım.
Tom önümüzdeki ilkbahar emekli olacak.
Yeni versiyonun yakında çıkacağını umuyoruz.
aklın bir anda çıkıp gideceğini düşünürlerdi
buradan daha neler çıkacak bilemiyoruz
Onların yeni romanı gelecek ay yayımlanacak.
Tom ceza evinden asla çıkamayabilir.
Yeni kitabı önümüzdeki ay çıkacak.
Onun yeni romanı önümüzdeki ay çıkacak.
Bu güncelleştirme bu sabah saat 10'da yayınlanacak.
Tom üç yılda hapisten çıkacak.
Umarım Tom asla hapisten çıkmaz.
Onun onunla evlenip evlenmeyeceğini merak ediyorum.
Ansiklopedinin güncel bir baskısı gelecek ay çıkacak.
İyi bir diplomat olacaksın.
Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
O evlenirse kimin umurunda?
Tuşa bas ve ne olduğunu gör.
Bu tıpa çıkmayacak.
Jones, öğretmen, gelecek yıl emekli olacak.
Babam altmış yaşında emekli olacak.
Sana iyi bir takım olacağımızı söyledim.
Yani aslında bu hiç yardımcı olmazdı, şayet bir millet --
Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.
- O işe yaramaz.
- O çalışmayacak.
O iyi bir doktor olacak.
Durumun kontrolden çıkmamasını umut edelim.
Ben her zaman sevimli bir çift olacağınızı düşündüm.
Daha çok çalışmazsan, başarısız olursun.
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
Onu yapmayacak.
O onu yapmayacak.
Onu yapmayacaklar.
Mary'ye benimle evlenip evlenmeyeceğini sormaya karar verdim.
Tom başarısız olacak.
O yakında hastaneden ayrılacak.
Tom'dan öğretmen olmaz.
Tom harika bir baba olacak.
Tom iyi bir baba olacak.
- Ondan iyi bir şey çıkmayacak.
- Ondan iyi bir şey gelmeyecek.
Gerçeğin ortaya çıkacağını umuyoruz.
Er ya da geç, gerçek ortaya çıkacak.
Kızım haziranda evleniyor.
Bunun nasıl bir etkisi olacak?
Bundan iyi bir şey çıkmayacak.
Windows'un bir sonraki sürümünün bu ayın sonundan önce çıkmasının olası olmadığını düşünüyorum.
Mary, Tom'dan daha iyi birini bulamazsa, onunla evlenmeye karar verdi.
Ne tür baba olacağını düşünüyorsun?
Uçakla gitmek size daha fazlaya mal olacak.
Onlar başarılı olmayacak.
Tom bunu yapmayacak.
Hem karnım doysun hem pastam dursun olmaz.
Yeni romanı gelecek ay piyasaya çıkacak.
Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
Bunu yapmayacağını düşündüm.
Başarısız olursak ne olur?