Examples of using "оставили" in a sentence and their turkish translations:
Kapı aralık bırakıldı.
Tom ölüme terk edildi.
Tom yalnız bırakıldı.
Kapı açık bırakılmıştı.
Kapı açık bırakılmış.
Onu masanın altında bıraktılar.
Kapılar kilitli değildi.
Kapıyı açık bıraktık.
Onlar sorunu çözümsüz bıraktılar.
Onlar bunu bizim için bıraktılar.
Onlar ülkelerini terk ettiler.
Kapıyı açık mı bıraktın?
Biz Tom'u yalnız bıraktık.
Biz terk edildik.
- Eşlerimizi terk ettik.
- Hanımlarımızı terk ettik.
Hanımlarını terk ettiler.
Durumu askıda bıraktılar.
Onlar ölüp gittiler, beni terk ettiler.
Yalnız bırakılmak istiyorum.
Yalnız bırakılmam gerekiyor.
Ebeveynlerim burada beni tek başıma bıraktı.
Tepeyi düşman güçlerine terk ettiler.
Kurban dövülmüş ve ölüme terk edilmiş.
Biz ona biraz kek bıraktık.
O, odada yalnız bırakıldı.
Onlar Tom'u adada bıraktı.
Beni yalnız bıraktılar.
Tom ve Mary yalnız bıraktı.
Yalnız bırakılmak ister misin?
Tom odada yalnız bırakıldı.
Atlar oldukça belirgin izler bıraktılar.
Onlara beni yalnız bırakmalarını söyle.
Ben yalnız bırakılmayı tercih ederim.
Kapı açık bırakıldı.
- Bir bahşiş bıraktın mı?
- Bahşiş bıraktın mı?
bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile
Son kararı ona bıraktık.
Onlar arabayı sokakta bıraktı.
Köpekler nihayet vazgeçti ve rakundan uzaklaştı.
Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı.
Romalılar, Britanya'da izlerini bıraktılar.
Mesaj bıraktın mı?
Arabamızı ücretsiz bir park yerinde park ettik.
Nereye park ettiğimizi hatırlıyor musun?
Biz sadece yalnız bırakılmak istiyoruz.
Sadece yalnız bırakılmak istediler.
Tom sadece yalnız bırakılmayı istiyordu.
Biri sana mesaj bıraktı.
Tom'u yalnız bırakmak istiyorum.
Şu çocuk güneşte çok uzun süre bırakıldı.
- Tom yalnız bırakılmak istedi.
- Tom yalnız bırakılmayı istiyordu.
Onların yalnız bırakılmasını istiyorum.
Onun yalnız bırakılmasını istiyorum.
Onun yalnız bırakılmasını istiyorum.
Tom yalnız bırakılmak istiyor.
Güneşin altında bırakılmış süt kabı gibi kokuyordu.
Kapıyı açık bıraktın.
Sadece yalnız bırakılmak istiyorum.
En iyisini sona sakladık.
Tom hâlâ onu bıraktığımız yerde.
Tom sadece yalnız bırakılmak istiyor.
Tom, tavsiyeleri sağır kulaklara düştüğünde hayal kırıklığına uğradı.
Pencereyi açık bıraktın mı?
Işıkları açık bıraktın.
Yalnız kalmak istemiştim sadece.
Kapıyı açık mı bıraktın?
- Tom'u nerede bıraktın?
- Tom'u nereye bıraktın?
Birisi buraya senin için bir paket bıraktı.
Anahtar odada bırakıldı.
Bize bir seçenek verilmedi.
Gerçekten bütün istediğim yalnız bırakılmak.
Biz onun evinden ayrıldığımızda Tom kesinlikle ağlamıyordu.
ama tabii son model bir fırın ve derin donduruculu,
Bana seçenek bırakmadın.
Tom ve Mary sadece yalnız bırakılmak istedi.
Anahtarlarını kapının üzerinde bırakmışsın.
İnsanlar bugün bloğunuzda bir sürü aptalca yorumlar bıraktılar.
Neden onları yalnız bıraktın?
Neden onu yalnız bıraktın?
Neden onu tek başına bıraktın?
Tek istediğim yalnız bırakılmak.
Ama sıcak bir gündü ve Norveçliler ağır ekipmanlarını, özellikle
Masaya bırakılmış kitabı al.
Şemsiyeni nereye bıraktığını hatırlıyor musun?
Bize fazla seçenek tanımadı.
Neden bana bir not bırakmadın?
Tom yalnız bırakılmak istedi.
Dün gece kapıyı açık bırakan sen miydin?
olan Mareşal Murat'la yakın çalışmak zorunda kaldı
Tom, garajında bıraktığın her şeyle ne yapacağını bilmek istiyor.
Onu saklamanı istiyordum.
Şemsiyeni nereye bıraktığını biliyorum.
Bana seçenek bırakmadın.
Şapkanını masaya bıraktınız.