Examples of using "белой" in a sentence and their turkish translations:
Onun evi beyaz bir çitle çevrili.
Tom beyaz bir araba kullanıyor.
Beyaz bir gömleğim yok.
Dün beyaz bir tişört giydim.
Tom beyaz bir spor ceket giyiyordu.
Şu ayakkabılar bu beyaz etekle iyi gider.
ya da en azından kabul edeceğini keşfetmem.
Dan beyaz bir üstünlük yanlısı olduğunu ortaya koydu.
- Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider.
- Şu ayakkabılar bu beyaz etekle iyi gider.
Şu ayakkabılar bu beyaz etekle mükemmel bir uyum sağlar.
Bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa ben ona güvenmem.
- Tom beyaz bir gömlek giyiyordu.
- Tom'un üstünde beyaz bir gömlek vardı.
Tom beyaz bir tişört giyiyordu.
Dün siyah pantolon ve beyaz bir tişört giydim.
Tom siyah kot ve beyaz t-shirt giyiyordu.