Examples of using "Столкнулись" in a sentence and their turkish translations:
İki kamyon çarpıştı.
İki araba çarpıştı.
Ruslar kendi ikilemleriyle karşılaştılar.
Bazı uydular patladılar veya çarpıştılar.
Onlar birbirleriyle çarpıştılar.
Hangi tehlikelerle karşı karşıyayız.
Onlar ciddi bir durumla karşı karşıya.
Pek çok problemle karşı karşıyayız.
Biz birçok zorluklarla karşılaştık.
Garsonlar birbirlerine çarptılar.
Garsonlar birbirlerine çarptılar ve tepsilerini düşürdüler.
Biz ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.
Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.
şöyle bir şey karşımıza çıktı
Biz ondan çok daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Yağmur olmasaydı kuraklıkla yüzleşirdik.
Biz yıllar sonra ise şöyle bir şeyle karşılaştık
Tom'un yaşadığı aynı sorunları yaşıyoruz.
diyelim ki ingilizcen yok. Mal bir anına da denk geldin
Çok geçmeden Napolyon'un yanlış hesapladığı ve
Yani zırhları olmayan bir zırhlı kuvvetle karşı karşıyaydılar.
Davout'un 26.000 adamı ikiye birden fazla olasılıkla karşı karşıya kaldı.
Biz yeni tür hastalıklarla karşı karşıyayız.
Neyle karşı karşıya olduğumuzu henüz bilmiyoruz.
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık