Examples of using "Зрение" in a sentence and their turkish translations:
Görmeniz nasıl?
Benim kötü görüşüm var.
Gözlerin kötü mü?
Gözlerimi kontrol ettirdim.
- O, görme duyusunu kaybetti.
- O görme yeteneğini kaybetti.
Benim görüşüm kötüleşiyor.
Gözlerimi test ettirdim.
Onun görüşü kötüleşiyor.
Tom'un görme yeteneği kötüleşiyor.
Tom görme yeteneğini kaybetti.
Gözlerini muayene ettirmelisin.
Görme yeteneğim iyi değil.
Işığa duyarlılık uğruna renkli görmeyi feda etmişlerdir.
Benim iyi görme yeteneğim var.
- Onun görme kabiliyeti kötü.
- O kötü görme duyusuna sahip.
Kuşlar keskin gözlere sahiptirler.
Kötü bir görüş yeteneğim var.
Tom görme engelli.
Görüş yeteneğim bozulmaya başlıyor.
Tom'un kötü gözleri var.
Tom'un güzel gözleri var.
- Görme yateneğim kötüleşiyor.
- Benim görüşüm kötüleşiyor.
Görüşünü kontrol edeceğim.
Lütfen vizyonumu kontrol et.
Ben normal görüşe sahibim.
Senin gözlerin kusursuz görür.
Şahin keskin gözlere sahiptir.
O iyi görme duyusuna sahip.
Tom gözlerini test ettirdi.
Tom'un keskin gözleri var.
Tom'un berbat görme yeteneği var.
Bir göz muayenesinden geçsen iyi olur.
Tom kör oluyor.
Görme beş duyudan biridir.
Çok iyi bir görme duyum var.
- Onun gözleri iyice bozulmuş.
- Görüşü oldukça zayıflamış.
O, görme duyusunu bir kazada kaybetti.
- Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
- Köpekler, etrafı siyah - beyaz görür.
Tom gözlerini muayene ettirmeli.
Kız kardeşim mükemmel görüşe sahiptir.
Gerçekten kötü gözlerim var.
Gözünüz bozulmuş olabilir mi?
Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor
Yavrunun gözleri en iyi su altında görür.
Gece görüşü kapibaranınkinden çok daha iyidir.
Timsahların karanlıkta iyi gören gözleri vardır.
Kazada görme yeteneğini yitirdi.
O, o kazada görme duyusunu kaybetti.
Tom, demiryolu kazasında kör oldu.
Görme yeteneğim çok iyi değil.
Gözlerini muayene ettirmelisin.
Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.
Gece görüşleri bizimkinden iyi olmasa da...
Hâlâ bir çocukken görme yeteneğini kaybetti.
Görme beş duyunun en karmaşığı olarak kabul edilir.
Senin benden daha iyi görüşün var.
Kazada görme duyusunu kaybetti.
Tom'un kötü bir görüşü var.
Gündüzleri filler kadar iyi görürler.
Görme yeteneğim eskisi kadar iyi değil.
Gözlerini mahvedeceksin.
Tünel görüşüne sahipseniz bu biraz problem, çünkü bu durum
Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.
Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.
Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.
Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.
Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.
Tom görme yeteneği eskisi kadar iyi değil.
Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.
Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.
Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.
İnsanların beş duyusu vardır: görme, işitme, dokunma, tat ve koku.
Tom'un kötü gözleri var bu yüzden o her zaman sınıfın çok önüne oturur.
Bazı insanlar havuç yemenin görüş yeteneğinizi geliştireceğini söylüyor.
Dün, halam görüşünü yeniden kazandı.
Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.
Tom'un annesi onun TV'ye çok yakın oturursa gözlerini mahvedeceğini söyledi.
Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.