Examples of using "«Спокойно" in a sentence and their turkish translations:
Hareketsiz yat.
Hareket etme.
Kıpırdamadan otur.
- Kıpırdama!
- Kımıldama!
- Hareketsiz kal!
Tom sessizce dinledi.
Şimdi sakin dur.
Lütfen sessizce konuşun.
- Sadece rahat dur.
- Sadece rahat durunuz.
Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.
Kımıldamadan yat ve dinlen.
- Hareketsiz yatmalısın.
- Kımıldamadan uzanmalısın.
Bu gece her şey sakin.
Kımıldama.
Huzur içinde yiyeyim.
Barış içinde çalışayım.
Yavaşça ve sessizce.
Her şey sakindi.
Sessizce hoşça kal dedi.
- Pekala, millet, kendinize hakim olun.
- Tamam arkadaşlar, sakin olun.
Tom sakince bekledi.
Tom sessizce izledi.
Tom hareketsiz duruyordu.
Fırtınadan sonra, hava sakindi.
Profesör sakince ellerini yıkadı.
Deniz sakin.
Tom çok sessizce konuştu.
Koşma. Yavaş yürü.
Her şey sessiz.
Deniz çok düzdü.
Tom'dan sessiz olmasını rica et.
Çok sessiz.
Huzur içinde ölmeme izin ver.
Oturup sakince tartışalım.
Tom'a kıpırdamamasını söyledim.
Kalmak için çekinmeyin.
Bebek bütün gece sessizdi.
O haberi sakin bir şekilde aldı.
Lütfen barış içinde yememe izin ver.
Tom bir şans yakalayamaz.
Tom hareket etmeden duramaz.
Tom sakin oturamadı.
Sakin kal.
- Tom susmamı söyledi.
- Tom uslu durmamı söyledi.
Tom ve ben sessizce konuştuk.
Nehir sakin bir şekilde akıyor.
Hepimiz artık biraz daha kolay nefes alabiliriz.
Bu orman sakin ve huzurlu.
Tom sessizce konuştu.
Orada güvenli.
Çok huzurlu.
Tom sessizce caddeden aşağıya doğru yürüdü.
İngiliz İmparatorluğu'nun dağılması nispeten barışçıldı.
Lütfen huzur içinde yiyeyim.
Burada barış içinde yaşayabilecektim.
Ben Tom'la rahat hissediyorum.
Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.
Bir cerrahın dirsekleri yanlarında rahatça dinlenmeli.
Şimdi nihayet kolay uyuyabilirim.
Onunla rahatlamış hissediyorum.
Ona bakmaya dayanamadım.
Birbirimizle sakince konuşmalıyız.
Sakin olun.
Tom beş dakika boyunca hareketsiz kalabilir misin?
Bundan sonra huzur içinde uyuyabilirim.
Ben buna sakin biçimde bakamıyorum.
Koltuğa otur ve bir süre sakinleş.
- Bu konuda konuşurken sakin olamam.
- Bunun hakkında konuşurken sakin olamam.
- Bununla ilgili konuşurken sakin olamam.
Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,
Biz sakin duramayız ve insanların açlıktan ölmesini izleyemeyiz.
O onun yanına oturdu ve sessizce dinledi.
Sabırla, o gerçekleri tek tek topladı.
Tom ve Mary odanın köşesinde sessizce konuştular.
Ama kaderinde huzurlu bir son da yok. Buralarda bir gece suikastçısı dolanıyor.
Lütfen sessiz otur.
Konuşabilmemiz için sakin bir yere gidelim.
Ben zaten rahatlamış hissediyorum.
çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.
O burada huzurlu olurdu.
Tom Mary'nin problemlerinin tamamını duymak istemiyordu fakat sessizce oturdu ve dinledi.
Birkaç dakika için sessiz kalmanı istiyorum.
İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.
Ben hala oturamam.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.