Translation of "Selvagem" in Turkish

Não seja tão selvagem, Jack.

Çok vahşi olma Jack.

Foi mordida por um animal selvagem.

Vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

A raposa é um animal selvagem.

Tilki vahşi bir hayvandır.

Selvas de betão, hostis à vida selvagem.

Vahşi yaşama düşman, betondan ormanlar.

Tom foi mordido por um animal selvagem.

Tom vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

O invasor selvagem finalmente sedado pelo pessoal veterinário

Vahşi istilacı sonunda veterinerler tarafından yatıştırılıyor

Como rastreador de vida selvagem de quarta geração,

Dördüncü nesil bir vahşi yaşam izcisi olarak

Ele ordenou que o cachorro selvagem continuasse preso.

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.

Perth fica na parte selvagem do oeste da Austrália.

Perth, Avustralya'nın Vahşi Batısıdır.

Estás em contacto com este sítio selvagem e ele comunica contigo.

Bu vahşi ortamla temas hâlindesin ve seninle konuşuyor.

Tom doou sua propriedade para criar um santuário de vida selvagem.

Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.

De acordo com a Sociedade de Proteção de Vida Selvagem da Índia,

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

Comer algo selvagem é sempre um risco, e, agora, estamos em apuros.

Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.

Singapura é agora uma das cidades mundiais mais amigas da vida selvagem.

Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.

- A maior parte da floresta amazônica permanece intacta.
- A maior parte da selva amazônica ainda é selvagem.

Amazon ormanının çoğu hâlâ vahşi.

Onde as nossas cidades albergam todos os tipos de vida selvagem, não só à noite, mas também durante o dia.

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

Porque é que um animal selvagem, na sua rotina, tiraria algum proveito de uma estranha criatura humana que o visita?

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?

De acordo com o biólogo de vida selvagem, Dr. Wong Siew Te, o rinoceronte mais perigoso é o que se sente ameaçado.

Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.