Examples of using "Médio" in a sentence and their turkish translations:
Tom hâlâ lisede.
ortaokulda öğretmeninin gözünü morartıyor
- Biz lise öğrencileriyiz.
- Biz liseliyiz.
- Liseliyiz.
Lisede popüler miydin?
Lisede tenis oynardım.
Liseden atıldım.
Biz liseye birlikte gittik.
Tom liseyi bitirmedi.
Sami liseyi bitirmedi.
- Sami, Layla'yı ortaokuldan tanıyor.
- Sami, ortaokuldan Layla'yı tanıyor.
O, bir lise öğrencisidir.
- Annem bir lise öğretmenidir.
- Annem bir lise öğretmeni.
Lise yeterli değildir.
Tom henüz liseyi bitirmedi.
Tom lisede Fransızca öğrendi.
Tom bir lise öğrencisidir.
O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı.
Tom başka bir liseye gidiyor.
Liseden beri bunu yapmadım.
Lisedeyken Fransızca eğitimi gördüm.
Tom bir lisede Fransızca öğretiyor.
Tom'u liseden beri görmedim.
Tom ve ben birlikte liseye gittik.
Tom bir lise öğrencisi değil.
Tom ve Mary lisede tanıştılar.
Tom henüz lisede değil.
Lisede voleybol oynamaya başladım.
"Tom'la liseden arkadaş mıydınız?" "Tam olarak değil."
Fakat ortalama ücret 700 TL gibi bir şeydi
O zaman bir lise öğrencisiydim.
Hiç kimse Orta Doğu'da bir savaş olup olmayacağını bilmiyor.
Flavio lise son sınıfta.
Tom bir lise öğrencisi iken anoreksik oldu.
Ben bu kitabı lisedeyken okudum.
Ben lisedeyken Fransızca okumak zorundaydım.
Basketbol lisede benim favori sporumdu.
Ben bir lise matematik öğretmeniyim.
Burada bir dükkan için ortalama kira nedir?
Trump, Orta doğu'da sonsuz bir savaş istiyor.
Tom da ben de lise öğrencisiyiz.
Lisemizin futbol takımındayım.
Bir kelebeğin ortalama yaşam süresi ne kadar?
Bu, lise öğrencileri için iyi bir sözlük.
Liseden mezun olduğumdan beri üç yıl geçti.
Yerdomuzu orta boyutta bir hayvandır.
Ortalama seyahat süresi ise on beş buçuk saat.
Geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım.
Keşke lisede Fransızca öğrenme fırsatım olsaydı.
Bu Tarih ders kitabı lise öğrencileri için tasarlanmış.
Tom Mary'nin bir lise öğrencisi olduğunu bilmiyordu.
Tom onlar lisedeyken Mary ile çıkmaya başladı.
Develerin Orta Doğuda çok yararlı olduğunu söylemeye gerek yok.
Ben lisedeyken, her sabah 6'da uyandım.
Tom lisede benim en iyi arkadaşımdı.
Lisedeyken Fransızcayı daha ciddi şekilde çalışmalıydım.
Ben lisedeyken Tom benim en iyi arkadaşımdı.
O tapınak türü, başta Mısır olmak üzere tüm Orta Doğu'yu etkiledi.
ya da gidip lise 1 fizik okusun öğrenir demiş Poyraz Ölmez
Tom üniversitede ama onun kız arkadaşı hâlâ lisede.
Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.
Tom lisede iken erkek arkadaşındı, değil mi?
Liseden beri Fransızca konuşamadım.
Lisenin birinci yılındayım.
Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.
Lisede iken Tom'un kız arkadaşıydın, değil mi?
Tom lise bandosuna katıldı.
Her neyse, ben liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim.
Ortaokul öğrencilerinin İngilizce öğrenirken karşılaştıkları en büyük engellerden biri de bağ zamirleridir.
lise hayatının 11 yıl sürmesinin sebebini ise kendisi şöyle anlatıyor
Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.
Kız kardeşim lise sınıf arkadaşıyla evlendi.
Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.