Translation of "Extinção" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Extinção" in a sentence and their turkish translations:

- Essa é uma língua ameaçada de extinção.
- Essa é uma língua em risco de extinção.

- Bu konuşma dili yakında yeryüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir dildir.
- Dünyada yakın bir zaman içerisinde bu dili konuşan hiç kimse kalmayabilir.

Há muitas espécies em vias de extinção.

Bir sürü nesli tükenmekte olan türler var.

Estes animais estão à beira da extinção.

Bu hayvanlar yok olmanın eşiğindedirler.

Quantos idiomas estão em risco de extinção?

Kaç tane dil ölme tehlikesinde?

Os elefantes são uma espécie ameaçada de extinção.

Filler nesli tükenmekte olan bir türdür.

Muitas espécies de tubarão estão ameaçadas de extinção.

- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.

Alguns animais selvagens estão à beira da extinção.

- Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
- Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.

Um grande asteroide foi responsável pela extinção dos dinossauros.

Dinozorların tükenmesinden büyük bir asteroid sorumluydu.

Quero ajudar os ameríndios a salvar suas línguas da extinção.

Onların dillerini yok olmaktan kurtarmak için yerli Amerikalılara yardım etmek istiyorum.

Três espécies de rinoceronte estão correndo sério risco de extinção.

Gergedanın üç türü ciddi olarak tehlike altında.

E com cada orangotango que morre, a espécie aproxima-se mais da extinção

Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler

Animais ameaçados de extinção, como tigres, rinocerontes e pangolins, foram traficados para a China.

Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.