Translation of "Escalar" in Turkish

Fui escalar os Alpes.

Alp'lerde tırmanmaya gittim.

Tentei escalar a montanha.

Dağa tırmanmaya çalıştım.

Tom adora escalar montanhas.

Tom dağlara tırmanmayı sever.

Quero escalar esta montanha.

Bu dağa tırmanmak istiyorum.

Quero escalar a montanha.

Dağa tırmanmak istiyorum.

Preciso escalar a árvore.

Ağaca tırmanmam gerekiyor.

Esquilos adoram escalar árvores.

Sincaplar ağaçlara tırmanmaya bayılır.

- Eu quero escalar o monte Fuji.
- Quero escalar o monte Fuji.

Mt.Fuji'ye tırmanmak istiyorum.

Escalar esta montanha é perigoso.

Bu dağa tırmanmak tehlikelidir.

Não posso escalar esta montanha.

Bu dağa tırmanamam.

Aproveitemos as férias para ir escalar.

- Yürüyüşe çıkmak için tatilden yararlanalım.
- Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim.
- Yürüyüşe çıkmak için tatilden faydalanalım.

Esta montanha é difícil de escalar.

Bu dağa tırmanmak zordur.

Escalar esta montanha é muito difícil.

Bu dağa tırmanmak çok zordur.

Eles começaram a escalar a colina.

Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.

Quero escalar a montanha mais alta.

En yüksek dağa ulaşmak istiyorum.

E penhascos altos, instáveis demais para escalar.

Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.

Outras formigas continuam a escalar esta ponte

diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor

Eu sempre quis escalar o Monte Fuji.

Her zaman Fuji Dağı'na tırmanmak istedim.

Escalar aquela montanha foi mamão com açúcar.

- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.

Eles desistiram do plano de escalar o monte Fuji.

Fuji Dağına tırmanma planlarından vazgeçtiler.

Eu gostaria de escalar o Monte Fuji mais uma vez.

Fuji Dağına bir kez daha tırmanmak istiyorum.

Você precisa de um bom equipamento para escalar aquela montanha.

O dağa tırmanmak için iyi ekipmana ihtiyacın var.

Para escalar, usamos as pernas e os braços servem para equilibrar.

İyi tırmanış için bacaklarınızı kullanmalı ve kollarınızla da dengeyi ayarlamalısınız.

Para uma pessoa em boas condições físicas, escalar montanhas é canja.

İyi fiziksel durumda olan biri için dağa tırmanmak bir çocuk oyuncağı.

Mas, com membros pequenos, não consegue escalar muros altos, nem atravessar estradas movimentadas.

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.

- Ele não tem dificuldade em subir em árvores.
- Escalar árvores é muito fácil para ele.

O, ağaçlara tırmanmada zorluk çekmiyor.

Não sou estúpido o bastante para escalar uma montanha durante o inverno sem, primeiramente, preparar-me adequadamente.

Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.

- Eu acho que é perigoso subir aquela montanha sozinho.
- Creio eu que seja perigoso escalar aquela montanha só.

O dağa yalnız tırmanmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum.