Examples of using "Bíblia" in a sentence and their turkish translations:
Bu İncil'den.
Onlar İncil okuyorlar.
İncili kim yazdı?
O İncil okudu.
O İncil okur.
Tom İncil okuyor.
İncil'i düzenli olarak okuyor musun?
Tom her gün İncil okur.
O, İncil'den bir pasaj alıntıladı.
Tom İncil'i ateşe attı.
Mary İncil'i ateşe attı.
Bunların hepsi İncil'den alıntılar.
Tanah, Yahudi İncilidir.
Ben İncil'i her gün okurum.
Katolik İncil, Protestan İncil'deki her şeyi ve diğer birkaç kitabı içerir.
Esperanto öğrenmek için İncili okudum.
Bu İncil, Avustralyalı bir vakıftan geldi.
İncil'i ilk kez okuyorum.
Bu bir Yahudi mi yoksa Katolik incili mi?
Ben ilk defa İncil okudum.
İncil komşularımızı sevmemiz gerektiğini söylüyor.
"Eski Ahit" Kutsal Kitabın ilk parçasıdır.
Tom tüm Kutsal Kitabı başından sonuna kadar okudu.
"Yeni Antlaşma" Kutsal Kitabın ikinci parçasıdır.
Her gün İncil okuyarak biraz zaman geçirir.
Tom'un okuduğu tek kitap İncil'dir.
İncil'e göre Allah dünyayı altı günde yarattı.
Bazı insanlar İncil gerçeklerini bilimle açıklamaya çalışıyorlar.
Öğretmen sınıfa İncil'den bir pasaj okudu.
Artık İncil'i bilmeyen insanlarla tanışmak oldukça yaygın.
Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın dedikleri doğru mu?
"Komşunu kendin gibi sev" cümlesi İncil'den bir alıntıdır.
İncil senin için neyse bu kitap da benim için odur.
Kitâb-ı Mukaddes'e göre parlayan bir yıldız, Üç Kral'a İsa'nın yolunu gösterdi.