Examples of using "Skraju" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'yi uçurumdan itti.
Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.
Yeni yapılar şehrin ucunda yapılıyor.
Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."