Examples of using "Sięgnąć" in a sentence and their turkish translations:
Gözün görebildiği kadar okyanustan başka hiçbir şey yoktu.
Nereye bakarsan bak depremin sebep olduğu hasarı görebilirsin.
Tom en yüksek rafa ulaşabilmek için bir sandalyeye çıktı.
Baktığınız her yerde depremin sebep olduğu hasarı görebilirsiniz.