Examples of using "Psem" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir köpeğim.
Onlar köpeğe bakıyorlar mı?
Köpeğinle konuşur musun?
Köpeği gezdirir misin?
Ben yarına kadar köpeğe bakacağım.
Köpeği ile yürüyüşe çıktı.
Akşamları, köpeğimle yürüyüşe çıkarım.
Komşunun köpeği hakkında Tom'u uyardın mı?
Bu köpeğe kim bakıyor?
Kimin köpeği Tom'la oynuyor?
Tom köpeğiyle parka gitti.
Tom sık sık köpeğiyle konuşur.
Tom küçük bir çocuk ve onun köpeğinin bir resmini çiziyor.
Sen dışardayken köpeğe bakacağım.
Hızlı kahverengi tilki, tembel bir köpeğin üzerinden atlar.
- Tom'a köpeğine bakacağımı söyledim.
- Tom'a onun köpeğine bakacağımı söyledim.
Tom sadece köpeğine bakmanı istiyor.
Onlar tatil için uzakta iken, komşuları köpeğe baktı.
Tom ve Mary, kedi köpek gibi dalaştılar.
Lütfen biz yokken köpeğimize bak.
Benim yokluğum sırasında köpeğime bakmanı istiyorum.
Ben yokken lütfen köpeğime bak.
Biz Boston'dayken Tom köpeğimize baktı.
Biz Boston'dayken Tom köpeğimizle ilgilendi.
Hangi çocuklar! Sen onları şeker almak için gönderdin ve bir köpekle döndüler!
O inanılmaz bir kız. Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.
Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.