Examples of using "Polityce" in a sentence and their turkish translations:
Çoğunlukla Japon siyasetinden bahsettik
beklenmeyen teknolojik, siyasi ve ekonomik değişimde
O, siyaset hakkında bir şey bilmiyor.
Bayan Brown, siyaset üzerine bir kitap yazdı.
Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.