Examples of using "Pewnego" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir gün ünlü olacağım.
Bir kez UFO görmüştüm.
Bir gün Tom anlayacak.
Bir gün seni bulacağım.
Sonra bir gün, kurucu ortağım Alvin
Çabalarınız bir gün meyvesini verecektir.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
Bir gün 30 dereceydi.
Bir gün öleceksin.
Bir gün tekrar görüşeceğiz
- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala aitti.
Bir gün rüzgar gibi koşacağım.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
Bir gün Japonya'ya dönecek.
Martin Luther isimli malum bir teoloji profesörü
Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.
Bir zamanlar ormanda yaşayan bir cüce varmış.
Bir zamanlar İngiltere'de çok kötü bir kral yaşarmış.
Tom bir tür komaya girmiş gibi görünüyor.
ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı
Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kadın yaşıyordu.
ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.
Bütün bu kitaplar bir gün ağırlıkları değerinde olacaklardır.
Bir gün beni takip ediyordu. Ve bir ahtapotun seni takip etmesi inanılmaz ötesi bir şey.
Geçen gün parkta kızla tanıştım ve onu tekrar gördüm.
Bir zamanlar Zhuangzi, rüyasında bir kelebek olduğunu gördü ama uyandığında bir kelebek olduğunu gören Zhuangzi mi yoksa şu anda Zhuangzi olduğunu gören bir kelebek mi olduğuna emin olamadı.