Examples of using "Pełne" in a sentence and their turkish translations:
Hayat doludurlar.
Korku... ...ve hayret dolu...
Gökyüzü yıldızlarla dolu.
Kutu neredeyse doluydu.
Sinema insanlarla doluydu.
Kova suyla doluydu.
Çocuklar enerji dolu.
Tüm otobüsler dolu.
Bu şeyin içi yağla dolu.
Burası bir sürü mahlukla doludur.
ve zehirli çöl yaratıklarıyla dolu.
Onun hayatı sorun dolu.
Kızgın olmak için her hakkın var.
Sokaklar genç çiftlerle doluydu.
Şu anda yapmam gereken çok şey var. Başka bir iş yapamam.
Şehir aç askerlerle doluydu.
Besleyici yumurtalarla dolu dişileri koklayarak bulur.
Hayat niçin o kadar acı dolu?
- Hayat iniş ve çıkışlarla doludur.
- Hayat çıkışlarla ve inişlerle doludur.
Bizim bahçemiz ilkbaharda zambaklarla doludur.
Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.
Karanlık ve rutubetli yerler börtü böcek bulmak için her zaman iyidir. Biz de oraya gidiyoruz.