Examples of using "Płonącego" in a sentence and their turkish translations:
Cesur itfaiyeci yanan evden bir erkek çocuğu kurtardı.
Yanan evden dışarı çıktığı zaman itfaiyecinin yüzü korkunçtu.
Yanan binanın dışına asla canlı çıkamayacağımızı düşündüm.