Translation of "Ogon" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ogon" in a sentence and their turkish translations:

Mój pies ma długi ogon.

Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.

Królik ma długie uszy i krótki ogon.

Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.

Więc łapiemy go za ogon czy unieruchamiamy głowę?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Więc łapiemy go za ogon czy unieruchamiamy głowę?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Na cmentarzu jest posąg węża zjadającego swój własny ogon.

Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.

Więc mam spróbować schwytać tego grzechotnika, łapiąc go za ogon?

Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?

Więc mam spróbować schwytać tego grzechotnika, łapiąc go za ogon?

Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?

Ulubione powiedzenie Toma to: "Nie ciągnie się kilku srok za ogon."

Tom'un favori sözü "Bir ata iki eyer takamazsın."

Albo spróbuję go złapać za ogon, trzymając się z dala od głowy.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Albo spróbuję go złapać za ogon, trzymając się z dala od głowy.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.