Examples of using "Przyjacielem" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir dostum.
O arkadaşımdı.
- Mike ile arkadaşım.
- Mike'ın arkadaşıyım.
O benim arkadaşım.
- Sen benim arkadaşımsın.
- Benim arkadaşımsın.
Tom bir dost.
Sen Thomas'ın bir arkadaşısın.
Senin en iyi arkadaşım.
O benim en iyi arkadaşım.
- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.
O, onun arkadaşıdır.
Tom senin arkadaşın.
Tom ailenin bir dostudur.
Sen bizim arkadaşımız değilsin.
Tom'un bir arkadaşısın, değil mi?
Benim en yakın dostumsun.
Tom bizim arkadaşımız.
Tom senin arkadaşın olmak istiyor.
- O benim yakın arkadaşım
- O benim yakın arkadaşım.
Tom benim eniyi arkadaşım.
Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.
Herhâlde Tom'un yakın arkadaşısınız.
- Senin arkadaşın olmak istemiyorum.
- Arkadaşın olmak istemiyorum.
Herkes Tom'un arkadaşı olmak istiyor.
Köpek insanın en iyi arkadaşıdır.
En ilginç arkadaşın kim?
Tom benim iyi bir arkadaşım.
O, bir çocukluk arkadaşıdır.
O benim en iyi arkadaşım.
John benim iyi bir arkadaşım.
Tom Mary'nin en iyi arkadaşıdır.
Tom, Mary'nin en iyi arkadaşı oldu.
- Profesör Hudson babamın arkadaşıdır.
- Profesör Hudson babamın arkadaşı.
Sen Tomasz'ın arkadaşısın, değil mi?
Tom'un arkadaşı olduğuma memnunum.
O benim çok iyi bir arkadaşımdı.
Senin arkadaşın olmak için her şeyi yaptım.
Düşmanımın düşmanı dostumdur.
- Sen benim arkadaşımsın.
- Benim arkadaşımsın.
Ben onu iyi tanıyorum. O benim arkadaşım.
Tom senin iyi bir arkadaşındı, değil mi?
Tom senin, onun arkadaşı olduğunu söyledi.
Tom'un, senin en iyi arkadaşın olduğunu düşündüm.
Mary'nin erkek arkadaşı değilim. sadece arkadaşıyım.
Tom, senin arkadaşın olmak istediğini söyledi.
Köpeğin insanın en iyi arkadaşı olduğu söylenir.
Ben lisedeyken Tom benim en iyi arkadaşımdı.
- Sen benim en iyi arkadaşımsın.
- Sen en iyi arkadaşımsın.
Ben bir çocukken Tom en iyi arkadaşımdı.
- Sana söyledim, Tom benim arkadaşım değil.
- Sana Tom'un benim arkadaşım olmadığını söyledim.
- Sana dedim, Tom benim arkadaşım değil.
Ama o arkadaşıyla futbol oynuyor.
Gerçekten güvenebileceğim tek arkadaş.
Seninle bir arkadaş olarak konuşuyorum.
Tom sadece bir arkadaş. O benim erkek arkadaşım değil.
Tom'un senin böylesine yakın bir arkadaşın olduğunu anlamadım.
O benim erkek kardeşimin arkadaşıdır.
Tom'un senin arkadaşın olduğunu biliyorum ama hala onu sevmiyorum.
O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.
Sadece senin arkadaşın olmak istiyorum, başka bir şey değil.
Nehirde yüzen adam benim arkadaşım.