Examples of using "지구상의" in a sentence and their turkish translations:
Mikroplastikler dünya üzerindeki tüm deniz habitatlarında bulunabilir.
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA
Yani neredeyse gezegendeki herkes hassas.