Examples of using "생물이" in a sentence and their turkish translations:
Burası bir sürü mahlukla doludur.
Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.
Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.
Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.
Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.