Translation of "빛을" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "빛을" in a sentence and their turkish translations:

‎빛을 이용하는 것입니다

Işıklardan faydalanıyorlar.

저 옷은 빛을 반사하므로

Bu kıyafet yansıtıcı

곤충들이 빛을 보고 날아들도록

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

‎어둠 속에서 빛을 내죠

Karanlıkta ışıyorlar.

‎달빛 아래에서 빛을 내죠

Ay ışığında ışıyorlar.

‎대부분의 반딧불이가 빛을 냅니다

Çoğu ateş böceği ışığını açıp kapatır.

빛을 방출하지도 흡수하지도 않습니다.

ışık yaymıyor veya soğurmuyor.

깨끗하고 밝은 빛을 마신다고 말이죠.

hayal edip inanabilirsiniz

가시로 장식되고 천상의 빛을 발하며

Dikenlerle süslenmiş ve göz alıcı bir ışık yayan kalp

‎스스로 빛을 내어 바다를 밝힙니다

Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.

‎빛을 받으면 ‎거품이 신호기처럼 작용해서

Baloncuklar, ışıkların altında yol gösterici oluyor.

반사된 표면의 빛을 끄는데 썼지."

kapatarak yarım saat geçirdiniz."

하지만 빛을 방출하거나 흡수하지 않고

Ama ışık yaymıyor ya da soğurmuyor

차를 사고 싶어서? 빛을 갚기 위해서?

Araba alabilmek için mi, borçlarınızı ödeyebilmek için mi

저 빛을 따라 동굴을 빠져나가도록 하죠

Bu tünelden çıkmak için ışığı takip edeceğiz.

여러분 머리 위에 죽음의 빛을 내리죠.

kafanın üzerindeki o ölü ışını.

선택적으로 뇌 속으로 빛을 비출 수 있습니다.

ve beyindeki bir nöron veya kısmı uyarabiliriz.

‎사자 눈 안의 반사막은 ‎희미한 빛을 증폭시킵니다

Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.

‎매오징어는 발광기라는 ‎특수한 기관을 이용해 빛을 냅니다

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.

빛을 이용해 뉴런들의 신호 활동을 제어할 수 있습니다.

ve ışık kullanarak nöronların ateşlemelerini kontrol ediyoruz.

피할 수 없는 끝을 향해 가늘어지는 빛을 보면서

kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken

‎불안을 느끼면 화학 반응을 통해 ‎빛을 내는 것이죠

Huzurları bozulunca kimyasal reaksiyon aracılığıyla ışık üretiyorlar.

‎녀석들은 빛을 끄고 ‎경쟁에서 벗어나 ‎둘만의 시간을 보냅니다

Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.

‎그러나 저조도 카메라에 ‎다른 방식으로 빛을 내는 종이 ‎포착됐습니다

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

투명한 병 속에 넣습니다 온갖 벌레가 빛을 보고 날아들 겁니다

ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.

타란툴라를 잡으려면 어떤 방법을 써야 할까요? 곤충들이 빛을 보고 날아들도록

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp

‎퓨마 눈 속의 거울 같은 세포들이 ‎얼마 안 되는 빛을 증폭시킵니다

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

‎커다란 눈으로 빛을 빨아들인 덕에 ‎어둠 속에서 놀라울 만큼 ‎민첩하게 움직입니다

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.

‎그 빛을 이용하여 ‎사냥하는 것인지 모릅니다 ‎아니면 ‎그저 즐기는 것인지도 모르죠

Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.

‎어떤 버섯들은 마법과도 같이 ‎도움을 청합니다 ‎생체 발광 버섯은 ‎스스로 빛을 내죠

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

‎다른 녀석들은 반짝이기만 하지만 ‎이 녀석들은 최대 1분까지 ‎빛을 유지할 수 있습니다

Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.

‎이렇게 밤에 빛을 발하는 것은 ‎의외로 흔한 현상입니다 ‎해양 생물 4분의 3이 ‎생물 발광을 통해

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.