Examples of using "밝힙니다" in a sentence and their turkish translations:
...ve yüzey sularını aydınlatıyor.
Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.
Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.