Examples of using "비춥니다" in a sentence and their turkish translations:
ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.
Kutupların etrafını saran manyetik hatları aydınlatırlar.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.