Translation of "‎높은" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "‎높은" in a sentence and their turkish translations:

(높은 음)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

높은 담벼락을 쌓아

nasıl bu yüksek duvarı inşa ettiğini

높은 절벽이 있어요

Burada büyük bir uçurum var.

높은 빌딩인가 어딘가에서

cam kulesinde bir yerde,

서늘한 동굴? 높은 나무?

Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?

그리고 매우 높은 차원의 경험에서

Ve gayet meta bir deneyimde,

높은 에너지 소비를 줄이기 위해

Yüksek enerji kullanımını düşürmek için

(높은 음에서 낮은 음으로) E.

TT: (önce tiz sonra pes) eeee

이것은 높은 위도에서의 토양 이야기입니다.

Bu, yüksek enlemlerdeki topraktan bir hikaye.

그리고 정원 주변에 높은 담을 쌓았어요.

ve etrafına bu yüksek duvarı inşa etti.

이제 높은 산을 벗어나 안전한 계곡으로 가자

Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.

미국에서 세 번째로 높은 사망 원인은 오진입니다.

Sağlık hataları ABD'de ölümlerin, kanser ve kalp hastalıklarından sonra,

우리에겐 보다 높은 수준의 감정적 포용이 필요해요

Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için

미세 플라스틱의 농도가 높은 곳은 남아프리카공화국의 해안

Toplu Mikroplastikler Güney Afrika'nın kıyılarında,

여러 주에서 2급 살인죄에 매기는 것보다 높은 형량이죠.

ki bu ceza, birçok eyalette ikinci derece cinayete verilen cezadan daha fazla.

이 제품에 이렇게 높은 가격을 부과하는 것이 옳은가?

Bu ürün için bu kadar ücret almamız doğru mu?

‎문어는 지능이 높은 동물이라 ‎관심을 보이는 것 같았어요

Bence bu durum, o devasa zekâ için oldukça uyarıcı.

충분한 효과를 얻기 위해서는 높은 농도의 알코올이 필요합니다.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

높은 산에서 패러글라이딩을 할 땐 특히 더 주의해야 합니다

Yüksek dağlarda yamaç paraşütü yaparken çok dikkatli olmalısınız.

‎원숭이에겐 보이지 않는 적외선이 ‎높은 가지 위의 그들을 비춥니다

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

그 중 가장 높은 점수를 받은 사람을 반장으로 뽑겠다고 하셨습니다.

ve en yüksek puanı alan kişinin sınıf başkanı olacağını söyledi.

저는 반에서 최고로 높은 점수를 받은 학생 중 한 명이었습니다.

Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.

진보는 우릴 높은 수준으로 끌어올리는 신비로운 힘이나 변증법적 논리가 아니고

İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.

문제는 이 정도로 높은 나무에 오르는 건 위험할 수 있단 겁니다

Ama bu denli yüksek bir ağaca tırmanmayı denemek çok tehlikeli olabilir.

‎지능이 높은 무척추동물이라 ‎가능한 일입니다 ‎문어는 학습 능력과 ‎세밀한 기억력을 자랑하죠

Bu, üst düzey omurgasız zekâsı. Detayları öğrenme ve hatırlama yeteneği.

TV, 심지어 자동차까지 생산하는 곳이니까. 아니면, 가장 조회수가 가장 높은 유튜브 동영상이

ya da Tv ekranınızın ya da arabanızın bile ihtimalle üretildiği yer. Ya da belkide

자 이제 성대가 높은 음과 낮은 음을 넘나 들 때 어떻게 되는지 볼거예요.

MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.

‎하지만 이런 짧은 다리로는 ‎높은 담을 오를 수도 없고 ‎혼잡한 도로를 건너지도 못합니다

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.

‎더 높은 곳, 열 감지 카메라가 ‎어둠 속에 숨어 있는 ‎또 다른 사냥꾼을 드러냅니다

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.