Examples of using "보이지" in a sentence and their turkish translations:
Biz en fazla silüet görürüz.
Ne yapıyor, göremiyorum.
alınmayacağımdan korkuyordum.
göremediğiniz çok şey olurdu
Belki de bu, gözden ve gönülden uzak mikroplar
Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.
Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.
Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.
Deri ve tüy kaplı gözleri bu köstebeği tamamen kör bırakmıştır.
Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.