Examples of using "변화가" in a sentence and their turkish translations:
bir değişimin olduğunu fark etmiş olabilir.
Bu durum 1991 yılında değişti.
yeni güçlü bir restorasyon hikâyesi olmadan
Köklü bir değişikliğe ihtiyacım vardı.
Bir sürü değişime ihtiyacımız var.
İklim değişikliği hepimizi öldürmezse
Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.
Şimdi değişime ihtiyaç olduğuna karar verdi.
korkusunun muazzam bir şekilde azaldığı
daha kompleks değişimlere uğramaya hazır,
Ekonomik değişime ve çevresel değişime ihtiyacımız var.
Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.
Yapmak istediğimiz değişikler, sadece hayal ederek gerçekleştirilemez.
Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.
çok büyük bir değişime yol açmıştı.
İnternette tanışma son 17 yılda çok değişmiş olsa da
Bu programların nasıl bir fark yarattığını gördüm.
beklenmeyen teknolojik, siyasi ve ekonomik değişimde