Translation of "드러납니다" in Turkish

‎해안에서는 ‎조수의 변화가 크게 드러납니다

Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.

‎녀석들의 숨겨진 세계가 ‎야간 카메라에 드러납니다

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

‎그러나 낮게 뜬 태양에 ‎물개의 실루엣이 드러납니다

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

‎빠른 화면으로 보면 ‎그 치명적인 비밀이 드러납니다

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

‎열화상 카메라에 ‎코끼리 피부 아래의 ‎모세혈관 망이 드러납니다

Termal görüntüleme, deriye yakın bir kılcal damar ağının...

‎어두워져야만 확실히 알 수 있죠 ‎청색광을 비추면 ‎해답이 드러납니다

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.