Examples of using "목소리를" in a sentence and their turkish translations:
ortadan kaldırma konusunda daha ön plana çıkıyordu.
birlikte seslerimizin tekrar duyulmasını sağlamalıyız.
Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.
bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.
onların sesini duymak için harika bir yol.