Examples of using "밤이" in a sentence and their turkish translations:
...gece oluncaya kadar.
Geceler hızla uzamakta.
Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.
Hepsi gece karanlığını bekliyor.
Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.
Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.
...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE
Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.
...güneşin sıcağının tadını çıkarma vakti.
Dünyanın her bir yanında her gün yaşanıyor,
Dolunay ve dolunaya yakın gecelerde en çok şansa sahip.
Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.
Kutuplarda gece zifiri karanlığa boğulmaz.
Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.
Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE
bilen zarif kızları. Gece olunca kalbi gittikçe ateşlenen kızları çünkü
Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.
Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.
Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.
Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.
Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.
Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.
Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.
Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.