Examples of using "해가" in a sentence and their turkish translations:
Hava hızla kararıyor!
Güneş batıyor.
Hava hızla kararıyor!
Güneş batarken, yüzey serinliyor.
ve güneşin batmasını bekleyebiliriz.
Pekâlâ, şimdi bırakalım da güneş işini yapsın.
gittikçe derinleşiyor.
Hem de böyle bir günde güneş de olmaz.
ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.
...ama kararan hava yeni tehditler demek.
Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm
Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.
Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.
Dana'yı geceden önce bulacak gibi görünmüyoruz.
ve duvarın dibine güneş doğmadan vardım.
Yakında güneş aylarca yükselmeyecek.
Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.
Ekimden beri güneş çıkmamış.
Karanlıkta keşfe çıkarak... ...yeni davranışlar da ortaya çıkarıyoruz.
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.
Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.
22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.