Examples of using "속도로" in a sentence and their turkish translations:
Hava hızla kararıyor!
Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...
Dünya genelindeki ormanlarda,
Amazon yağmur ormanları rekor seviyede yanıyor.
Tarihin en hızlı nesil tükenme hızını yaşıyoruz
Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak