Translation of "そうです" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "そうです" in a sentence and their turkish translations:

そうです

Bu doğru.

君は具合が悪そうですね。そうですか。

Hasta görünüyorsun. Öyle mi?

(リード)そうです

RH:"Nailed It" deniyor. Doğru.

私もそうです。

Ben de.

普通はそうです

Genellikle.

今でもそうです

Hâlâ öyle.

え、そうですとも。

Evet, o kesinlikle öyledir.

満足そうですね。

Sen hoşnut görünüyorsun.

忙しそうですね。

Meşgul gibi görünüyorsun.

もちろん そうです

Elbette ilgileniyorlar.

雨が降りそうです。

Muhtemelen yağmur yağacak.

一雨きそうですね。

- Gökyüzü tehditkar görünüyor.
- Hava bozdu.

長びきそうですか。

İyileşmek uzun zaman alacak mı?

少し重そうですね。

Biraz ağır görünüyor.

嵐になりそうです。

Bir fırtına geliyor.

- 私もそうです。
- 私も。

- Ben de.
- Aynen.

- ジェーンは幸福そうです。
- ジェーンは楽しそうだ。
- ジェーンは幸せそうです。

Jane mutlu görünüyor.

ええと そうですよね

Bir bakalım. Evet, doğru.

雪になりそうですね。

Kara benziyor değil mi?

彼は勤勉だそうです。

Onlar onun çalışkan olduğunu söylüyorlar.

雨が降りそうですね。

Sanırım yağmur yağacak.

彼らは幸せそうです。

Onlar mutlu görünüyorlar.

確かに、これはそうです。

Bu çok gerçek.

トムは成功しそうですね。

Tom başaracak gibi görünüyor.

- はい。
- うん。
- ええ。
- そうです。

Evet.

椅子は足りそうですか?

Yeterli sandalye var mı?

このベッドは頑丈そうです。

Bu yatak sağlam gözüküyor.

すごく面白そうですね。

Bu biraz sevimli görünüyor.

とても面白そうですね。

O çok ilginç görünüyor.

今にもオエッとなりそうです

Öğürmemek çok zor olmalı.

(リード)そうですね とても俗な—

RH: Haklısın,

他の多くの人もそうです

Ve daha birçoğu.

彼は丈夫だったそうです。

Onun güçlü olduğu söyleniliyor.

すぐ晴れ上がりそうです。

Yakında hava açacak gibi görünüyor.

あなたは健康そうですね。

Sağlıklı görünüyorsun.

ご病気だったそうですね。

Hasta olduğunu işitiyorum.

あそこは静かそうですね。

O, orada sessiz görünüyor, değil mi?

どうも雨になりそうです。

Maalesef yağmur yağacak.

彼は海外に行くそうです。

Yurt dışına gideceği söyleniyor.

- 面白いように思います。
- すごく面白そうですね。
- とても面白そうですね。

Çok ilginç gözüküyor.

そうです 大量の髪の毛です

Doğru! Çok fazla saç.

特に民主国家では そうです

özellikle de bizim demokrasimize.

私は言います 「そうですよね

Onlara ''Anlıyorum'' diyorum,

アミリア・リヴェラのケースが まさにそうです

Mesela Amelia Rivera konusunda olduğu gibi,

君の時計は高いそうですね。

Saatiniz çok değerli görünüyor.

彼は麻雀が上手だそうです。

Mahjong'da çok iyiymiş.

私は教師です。私もそうです。

"Ben bir öğretmenim." "Ben de."

なかなかおもしろそうです。

O, gerçekten ilginç görünüyor.

- はい。
- うん。
- ええ。
- そうです。
- そう。

Evet.

- 忙しそうですね。
- 忙しそうね。

Meşgul görünüyorsun.

ウィルスの拡大傾向もそうですが、

Ve bu diğer büyük farka yol açar.

彼はまだパリにいるそうです。

Onun hâlâ Paris'te olduğu söyleniyor.

いい友達になれそうですね。

Sanırım iyi arkadaşlar olabiliriz.

あなたはピアノやるそうですね。

- Senin piyano çaldığını duyuyorum.
- Duyduğuma göre piyano çalıyormuşsun.

その通り そうです いいですね

Sorun yok. Harika. Tamam.

新しい会社を作るそうですね。

Yeni bir şirket kuracağını duyuyorum.

英語を習っているそうですね。

İngilizce dersler aldığını duyuyorum.

のどがかわいて死にそうです。

Ben susuzluktan ölüyorum.

どちらのチームが勝ちそうですか。

Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?

彼は警察に自首したそうです。

- Polise teslim olmuş diye duydum.
- Polise teslim olduğunu duydum.

彼は決して死なないそうです。

İnsanlar onun asla ölmeyeceğini söylüyorlar.

今夜は忙しくなりそうですね。

- Sanırım bu akşam oldukça meşgul olacaksın.
- Sanırım bu gece çok meşgul olacaksın.

彼は先月以来病気だそうです。

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.

あなたはアメリカに行くそうですね。

Amerika Birleşik Devletlerine gideceğini duyuyorum.

トムさんはいつも忙しそうです。

Tom her zaman meşgul gibi görünüyor.

その羽毛まくらが高そうです。

O kuş tüyü yastık pahalı görünüyor.

我が家はもう一人増えそうです。

Ailemize bir katılım bekliyoruz.

メアリーはかわいらしい。ジェーンもそうです。

Mary şirin. Jane de.

トムのおばあさんは元気そうです。

Tom'un büyükannesi sağlıklı görünüyor.

どのチームが一番優勝しそうですか。

Hangi takım büyük ihtimalle şampiyonluğu kazanacak?

そうですね、パンを焼いたりします。

Peki, ben ekmek pişiriyorum.

そうですね、テレビを見たりしますね。

Eh, ben televizyon izliyorum.

「私は疲れていない」「私もそうです」

"Yorgun değilim." "Ben de."

前よりもずっと良さそうですね。

Çok daha iyi görünüyorsun.

彼のおばあさんは元気そうです。

- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.

叔父の死因は癌だったそうです。

Amcamın kanserden öldüğünü duydum.

噂だと彼らはオーストラリアにいくそうです。

Söylenti onların Avustralya'ya gidiyor olmasıdır.

例年になく寒い冬だそうですね。

Aşırı derecede soğuk bir kış yaşadığınızı duydum.

あなたはとても元気そうですね。

Çok iyi görünüyorsun.

あなたはテニスがうまいそうですね。

Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.

今日は長い一日になりそうです。

Bugün uzun bir gün olacak gibi görünüyor.

彼はとてもお金持ちだそうです。

Onun çok zengin olduğunu söylerler.

あの人は日本史に詳しそうです。

Görünüşe göre o, Japonya tarihini çok iyi biliyor.

パターソン博士:そうです。ひどいことでした。

Dr. Patterson: Evet, korkunçtu.

新聞によれば明日は雪だそうです。

Gazeteye göre, yarın kar yağacak.

トニーさんは高い車を買ったそうです。

Tony'nin pahalı bir araba satın aldığını duydum.