Translation of "はい。" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "はい。" in a sentence and their turkish translations:

はい。

Evet.

はい、チーズ。

Gülümseyin.

- ミルクはいかが?
- ミルクはいかがですか?

Biraz süte ne dersin?

- 彼はいつも明るい。
- 彼はいつも朗らかだ。
- 彼はいつも陽気だ。
- 彼はいつでも明るい。

O her zaman neşelidir.

その赤ん坊ははいはいしている。

Bebek emekliyor.

(聴衆) はい

İzleyiciler: Evet!

味はいい

Gerçi tadında sorun yok!

- はい。
- ええ。

Evet.

- 彼女はいつもはジーンズをはいている。
- 彼女は普段ジーンズをはいている。

O genellikle kot pantolon giyer.

その赤ちゃんははいはいをはじめた。

Bebek emeklemeye başladı.

(医師1) はい

1. Doktor: Evet, evet.

ミルクはいかが?

Biraz süt istiyor musun?

はい、旦那様。

Evet, efendim.

ワインはいかが?

Biraz şarap ister misiniz?

サンドイッチはいかが?

Bir sandviçe ne dersin?

カップケーキはいかが?

Bir çörek ister misiniz?

はい。喜んで。

Evet, zevkle.

はい、ご褒美。

İşte senin ödülün.

天気はいい?

Hava güzel mi?

スープはいかが?

Biraz çorba ister misin?

- お誕生日はいつですか。
- 生年月日はいつ?

Doğum tarihin ne?

- トムはいじめにあった。
- トムはいじめられた。

Tom sindirilmişti.

- 私はいじめにあった。
- 私はいじめられた。

Zorbalığa uğradım.

- バス賃はいくらですか。
- バス運賃はいくらですか。
- バスの運賃はいくらですか。

Otobüs ücreti nedir?

- トムはいつもニコニコしてるね。
- トムはいつもにこやかだね。
- トムはいつも笑顔だね。

Tom her zaman gülümsüyor.

- 値段はいくらですか。
- 価格はいくらですか。

Fiyatı nedir?

- 母はいつも忙しい。
- 私の母はいつも忙しい。

Annem her zaman meşgul.

- このラジオはいくらですか。
- このラジオはいくらか。

Bu radyo ne kadardır?

- 目撃者はいた?
- 誰か目撃者はいなかったの?

Hiç tanık var mıydı?

見た目はいい

Görmek için çok güzel bir şey.

はい、2個です。

Evet, iki tane.

はい、10ドルです。

İşte 10,00 dolar.

トムはいい人だ。

Tom iyi bir kişidir.

「分かった?」「はい」

"Benimle misin? " "Evet"

兄弟はいるか。

Erkek kardeşlerim yunuslardır.

時給はいくら?

Saatlik ücretin ne kadar?

はい、好きです。

Evet, onu seviyorum.

神様はいない。

Tanrı var değildir.

家にはいない。

O evden uzakta.

はい、行けます。

Evet, gidebiliriz.

それはいいね。

Çok havalı.

君はいつ帰る?

Ne zaman eve gidiyorsun?

ジャックはいません。

Jack orada değil.

彼はいい男ね。

O oldukça yakışıklı, değil mi ?

犬はいますか?

Bir köpeğin var mı?

見ろ 全部がバラバラだ はい回る生き物は いそうだ

Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.

- そのパーティーはいつ行われますか。
- パーティーはいつやるの?

Parti ne zaman olacak?

- 彼はいつもお金が乏しい。
- 彼はいつも金欠だ。

- O her zaman parasızdır.
- O her zaman para sıkıntısı çeker.

- 私の隣人はいい人です。
- 私の隣人はいい人だ。

Komşum güzel.

- 彼女に兄弟はいない。
- 彼女には兄弟はいない。

Onun hiç erkek kardeşi yok.

彼はいつ「はい」というべきか私に教えてくれた。

O, bana ne zaman evet diyeceğimi öğretti.

- 彼はいい奴らしい。
- 彼はいい奴のように見える。

O, güzel bir arkadaş gibi görünüyor.

誤植はいくつかあるが、全体としてはいい本だ。

Bazı baskı hataları var fakat her şeyi hesaba katarsak iyi bir kitap.

とはいうものの―

Ama yine de

吐(は)いちゃった

Sürekli kusuyorum.

君はいい子です。

Sen hoş bir çocuksun.

丘はいつも緑だ。

Tepe her zaman yeşildir.

彼はいいやつだ。

O, iyi bir adamdır.

彼の給料はいい。

İyi ücret alıyor.

兄弟はいません。

Benim herhangi bir kardeşim yok.

お金はいらない。

Paraya ihtiyacım yok.

それはいい話だ。

O güzel bir hikaye.

私はズボンをはいた。

Pantolonumu giydim.

彼はいい人です。

O iyi bir adam.

彼氏はいますか?

Erkek arkadaşın var mı?

俺はいいと思う。

Tamam olduğunu sanıyorum.

ボブはいい人です。

- Bob sevimli bir kişidir.
- Bob kibar bir kişidir.
- Bob nazik bir insandır.

- これ本当さ!
- はい。

Evet.

彼はいくつなの?

O kaç yaşında?

はい、トム、お茶だよ。

İşte çayınız, Tom.

これはいいです。

Bu iyi.

私はいいですよ。

- Benim için sakıncası yok.
- Benim için hava hoş.
- Benim için sorun değil.

生年月日はいつ?

Senin doğum tarihin nedir?

はい、おつりです。

İşte paranızın üstü.

サンドイッチはいりません。

Hiç sandviç istemiyorum.

次の満月はいつ?

Bir sonraki dolunay ne zaman?

トムはいい人なの?

Tom iyi bir kişi mi?

オーストラリアにオオカミはいるの?

Avustralya'da kurt var mı?

ぼくたちはいつも規則を守らなくてはいけない。

Biz kurallara uymak zorundayız.

- 次はいつ会えるの?
- 今度は、いつ会うことができる?

Tekrar ne zaman buluşabiliriz?

- そのパーティーはいつ行われますか。
- そのパーティーはいつあるの?

Parti ne zaman?

- このペンはいくらですか。
- このペンはいくらしますか。

Bu kalem ne kadar?

- 彼はいつも時間通りに来る。
- 彼はいつも時間を守る。

O her zaman dakiktir.

- 人を指差してはいけない。
- 人を指さしてはいけない。

Diğerlerini işaret etme.

- 出発しなくてはいけない。
- 出かけなくてはいけない。

Ben gitmeliyim.

はい 答えましたか?

peki, cevabı buldunuz mu?

More Words: