Examples of using "Volontà" in a sentence and their turkish translations:
İraden var.
O, onu iradesine karşı yaptı.
Ben istemeden yalan söyledim.
Bu Tanrı'nın iradesiydi.
ve iyi bir siyasi azimle
O, inatçıdır.
- İşi rızası olmadan yaptı.
- İşi zorlamayla yaptı.
İşi rızam olmadan yaptım.
Tom'un irade gücü yok.
İrademe karşı beni gönderdi.
Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.
Kağıdı bana zorla imzalattı.
Sigarayı bırakmak kararlılık gerektirir.
Arazinin geri kalanı bana isteyerek teslim oldu
Bir saldırı varsa bu genellikle yavrusunu koruyan bir annenin tepkisidir.
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.