Translation of "Tribù" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Tribù" in a sentence and their turkish translations:

- Gli europei hanno provato a civilizzare la tribù.
- Gli europei provarono a civilizzare la tribù.

Avrupalılar kabileyi uygarlaştırmaya çalıştı.

I Galli sono prossimi alle tribù germaniche.

Galyalılar, Germen boylarına yakındır.

Su quell'isola ci sono ancora delle tribù selvagge.

O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.

Bramano di ascoltare il più famoso cacciatore della tribù.

Heveslice, kabilenin en ünlü avcısını dinlemeyi beklemektedirler.

Qualcosa che i corridori messicani della tribù Tara Humara

ve bu, Tara Humara Kabilesi denen Meksikalı koşucuların susuzluk hislerini azaltmak için

Le antiche tribù credevano che indossarne il corno scacciasse i nemici.

Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.

Le città commerciali greche e le tribù iberiche accolsero i Romani.

Yunan ticaret şehri ve bölgedeki İberyalı kabileler Romalıları hoş karşıladı.

Lui è stato il capo della sua tribù per 35 anni.

O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.

Dobbiamo trovare un anziano della tribù che deve incontrarmi per prendere i vaccini.

Aşıları almak için benimle buluşacak olan  kabile üyesini arıyoruz.

Nella metà del XVIII secolo tutte le tribù delle Grandi Pianure avevano dei cavalli.

1750'lere kadar Great Plains'in tüm kabilelerinin atları vardı.

Ma sull'altra sponda del fiume, era accampato l'esercito della tribù dei Cavares, un alleato romano.

Ama nehrin karşı kıyısında , Roma müttefiki olan Cavares kabilesi kamp kurmuştu.