Examples of using "Scomparsa" in a sentence and their turkish translations:
O kayboldu.
Kar kayboldu.
Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?
O eski gelenek kayboldu.
Kayıp bisikleti buldum.
Sadece kayboldu.
Tom'un ailesi kayıp.
Tom'un silahı kayıp.
O, karanlıkta kayboldu.
Artık hayatınızdan tamamen gitti.
Tom uyandığında Mary'nin gözden kaybolduğunu keşfetti.
Biz gömleği yıkadıktan sonra leke kayboldu.
Kedimiz kayıp.
Benim kedim kayıp.
Tom, polisi Mary'nin kayıp olduğunu bildirmek için aradı.
Yolcu koltuğunda bıraktığım çanta kaybolmuş!
Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.