Examples of using "Quartiere" in a sentence and their turkish translations:
Bu çevreyi biliyor musun?
Bu mahallede mi yaşıyorsun?
Ben sadece mahalledeydim.
O bu semtte yaşıyor.
- Her mahalle farklıdır.
- Her semt farklıdır.
Mahallen güvenli mi?
Neden o semtteydin?
Bu mahalleyi seviyorum.
Sen benim mahallemde yaşamıyorsun.
Benim mahallede yaşamaz.
Tom bu mahallede yaşar.
O benim mahalleme taşındı.
O benim mahallemde yaşamıyor.
Biz aynı semteniz.
Bu semt tehlikeli.
Tom bu mahallede yaşamıyor.
Tom sessiz bir mahallede yaşıyor.
Sami bu küçük mahallede yaşıyor.
Tom benim mahalleme taşındı.
Bu mahalleyi pek sevmiyorum.
Bu semtte yaşıyor.
Bu semt çok korkunç.
Bu mahalle çok güvenlidir.
Bu tehlikeli bir mahalle.
Bu mahalle çok tehlikeli.
Burası benim büyüdüğüm semt.
Bu çevrede gaz mevcut mu?
- Tom çok sakin bir çevrede yaşıyor.
- Tom çok sessiz bir mahallede yaşıyor.
Greenville, Güney Carolina'da yaşardı.
O mahalleye ayak basmayın.
Smith'ler benim mahallemde yaşıyor.
Mary benim mahallemde yaşamıyor.
Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum.
Bu çok kötü bir mahalle.
Tom yoksul bir mahallede yaşıyor.
Daha iyi bir mahallede yaşamak istiyorum.
Semtte ne iyidir?
Bu çok tehlikeli bir mahalle.
Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.
Mahallede birçok terk edilmiş ev var.
Mahallemde büyük bir süpermarket var.
Çevremde bir sürü at var.
Bu mahalle artık tamamen güvenli.
Gaz bu çevrede mevcut.
Mahallem yoksulluk tehdidi altında.
Mahallemizin birçok eski binası var.
Mahallenizde bir yangın çıkarsa, ne yaparsın?
Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum.
Mimari ve parkların çok güzel olduğu bir mahalleye gittiniz
Semtimizde pek çok eski bina vardır.
Tom bu mahallede bir ev satın almak istiyor.
Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür.
Benim çevrem yaşamak için güzel bir yer.
Komşudan komşuya virüs gibi yayılıyorlar.
Manhattan New York'ta en iyi bilinen ilçedir.
Keşke Tom ile aynı mahallede bir evim olsa.
O etrafı çevrili güvenlikli sitede yaşıyor.
Güvenlikli bir sitede yaşıyor.
Çevremizde bir iPad satın alan ilk kişi Tom'du.
Tom Mary'ye Boston'da fakir bir muhitte büyüdüğünü söyledi.