Examples of using "Prestarmi" in a sentence and their turkish translations:
500 Yen ödünç verebilir misiniz?
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Bana biraz ödünç para verir misin?
Kitabını bana ödünç vermeyi lütfeder misin?
Ödünç alabileceğim bir çakısı olan var mı?
Tom parayı bana ödünç vermeyi önerdi.
Bana bir şemsiye ödünç verdiğiniz için çok naziktiniz.
Kitabı bana vermesi için sonunda onu ikna ettim.
Ondan bana biraz ödünç para vermesini rica ettim.
Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
Tom'un bana yardım etmesi gerekiyordu.
Bana biraz borç para verebilir misin?
Tom bana biraz para ödünç vermek için yeterince kibardı.