Examples of using "Piccoli" in a sentence and their turkish translations:
Onun küçük ayakları var.
Üç küçük çocuğum var.
Küçük ayakları var.
İki yavrusu var.
Küçük adımlar atalım.
Tom'un üç tane genç çocuğu var.
Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.
Unutmayın, akrepler küçükse tehlikelidir.
Küçük çocuklarım yok.
Sıçanlar küçüktür.
Küçük hayvanlara karşı kibar ol.
Küçük çocuklara öğretmeyi seviyorum.
Bu da ''küçük çiftlik sahibi'' anlamına geliyor.
En küçük hayvanları bile.
Fil küçük çocuklar tarafından sevilir.
Küçük çocuklar Disneyland'i seviyor.
Tom'un küçük çocukları var.
Tom'un minik ayakları var.
İyi şeyler küçük paketlerde gelir.
Ayaklarım seninkilere kıyasla küçük.
Benim ayaklarım senin ayaklarından daha küçüktür.
Allah'ın gözü küçük olanlar koruyor.
ve içinde de ahşap bölmeler var,
Küçük hediyeler arkadaşlığı canlı tutar.
Büyük balık, küçük olanı yer.
Küçük çocuklar çok meraklıdır.
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
Küçük balık, akvaryumda yüzüyor.
Atomlar çok, çok küçüktür.
Bu nehir küçük balık doludur.
Bence senin için çok küçükler.
ırkçılık üzerine konuşmaları için çok küçük olduklarını düşünebilir
Yavrularını 24 saat beslemek zorunda.
Virüs ve bakteriler gerçekten çok küçük,
muhtemelen mini mini arabalar ve büyük hükümetler yerine
Genç çocuklara öğretmek kolay değildir.
Küçük çocuklar çok yıkıcı olabilir.
Bu elbiseler onun için çok küçük.
Bu eldivenler benim için çok küçük.
Biz küçükken, her şey çok büyük görünüyordu.
Balinalar küçük balıklar ile beslenirler.
Küçük çocuklar çok gürültülü olabilir.
Bu pantolon benim için çok küçük.
Mandalina portakaldan daha küçüktür.
Küçük harfleri okuyamıyorum.
Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.
Sonsuza dek küçük kalacağımızı kim söyleyebilir?
Büyük çocuklar küçüklere yardımcı oldular.
Onlar küçük çocuklar değiller.
Çeviride bazı küçük hatalar yapmış olabilirim.
Bu oyun küçük çocuklar tarafından oynanabilir.
Onlar küçük.
Yaprakların kenarındaki şu küçük şeyleri görüyor musunuz?
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
Arizona akreplerinde sizi öldürmeye yetecek kadar zehir bulunur.
Olasılıklar her bir ufak yavrunun aleyhine.
Yavrularının geleceğiyse... ...çok daha belirsiz.
o yüzden gündelik aktivitelerin kısa videolarını da yaptık,
Onun yavrularından biri olabileceğini hayal ettik.
Park küçük çocuklar için tasarlanmıştır.
Gençler çok televizyon izlememeli.
Onun giysileri onun için çok küçük hale geldi.
Periler Noel Baba'nın küçük yardımcılarıdır.
İki küçük kek vardı.
Küçük çocukların hayatları korku dolu.
Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut
Ama bilginiz varsa en küçük ayrıntıyı bile görürsünüz,
Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...
Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.
. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı
Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.
Tom'un giysileri onun için çok küçük oldu.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Küçük akreplerden birine denk gelirseniz çok zehirlidirler ve sizi öldürebilirler.
Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.
En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.
Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.
Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?
ne kadar cesur ve umut doluydum
Yarım milyon kadar yavru yapıyorlar. Çok azı hayatta kalıyor.
Büyük mü yoksa küçük mü?
"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.
İki küçük sincap, bir beyaz sincap ve bir siyah sincap büyük bir ormanda yaşardı.
Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.
Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.
Sen çok küçüksün.
Biz küçükken babam bize dokunaklı hikayeler okurdu.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
Sen ondan daha küçüksün.
Sen ondan daha küçüksün.