Examples of using "Pezzo" in a sentence and their turkish translations:
Bir parça turta al.
Bir parça turta ister misin?
Bana bir parça tebeşir getir.
Bana bir parça pasta ayır.
Bana bir parça tebeşir verin.
- Bir parça daha keke ne dersin?
- Bir parça daha kek ister misiniz?
O turta parçasını yemeyecek misin?
Bir parça pasta istiyorum.
O, ona bir parça kağıt verdi.
O, ona bir parça kağıt verdi.
Lütfen bana bir parça ekmek ver.
O bir dilim pasta yedi.
Bir parça kek yemeyi tercih ederim.
İşte bir parça kağıt.
Kolyenin kayıp parçasını buldum.
Tom kırık bir ayna parçası aldı.
Tom bir parça sarımsaklı ekmek yedi.
Tom'a bir parça kek verdiler.
parçası olduğunu anlayacaksınız.
O kağıt parçasının ne olduğunu biliyorum.
Köpeğe bir parça et fırlattı.
Yemeğinle bir parça ekmek ister misin?
Bir parça daha keke ne dersin?
Köpeğine bir parça et verdi.
Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
Biraz paraşüt ipiyle onu bağlayabilirsiniz.
Sadece ağartılmış Honduras Maunu'nun bir parçası.
Lütfen bana bir parça kağıt getir.
Tom bir parça karpuz daha istedi.
Kim bir parça daha kek istiyor?
Bir parça kek daha alabilir miyim?
Tom uzun zamandır hasta.
Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.
Bir paraşüt ipiyle onu bağlayabilirsiniz.
Dostum, bu resmen bir okul kitabını yemek gibi.
Dostum, bu resmen bir okul kitabını yemek gibi.
Dilenci bir parça ekmek istiyor.
Yere bir parça kağıt düştü.
Bir parça peynirli kek alabilir miyim?
Tom küçük bir parça pasta aldı.
- Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- Çanta yapmak için büyük bir parça kâğıt kullandı.
O bana bir parça pastaya karşılık bir portakal verdi.
Köpeğin ağzında bir parça et vardı.
Bu kağıt parçasına adını yaz.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
Kızım bir cam parçası ile damarlarını kesti.
Tom bir bardak suya bir parça kuru buz koydu.
Bu ekmek küçük.
Fakat ben bir parça et bile yemiyorum.
Bir parça daha pastaya ne dersin, Tom?
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazın.
Kedi mutfaktan bir parça balık aşırdı.
Tom, Mary'nin yaptığı pastadan bir parça yedi.
Tom mikrodalgada bir parça dünkü pizzadan ısıtıyor.
Bir cam parçasıyla sağ elimi kestim.
Son kek dilimini Tom yedi.
Bu bilmecenin ipucu yine antik kayaç kayıtlarından geliyor.
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.
Kim bir parça kek ister?
Uzay aracının ağır, çok parçalı ambarının tasarımı kaçmayı imkansız hale getirdi.
Çiftliğinize bitişik bir arazi aldım.
Stuart bana üzerine bir adres yazılmış bir kağıt parçası uzattı.
Profesör bize parçayı temizletir.
Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
çok özel bir yer buldum. Çünkü orman, dalgaların etkisini azaltıyor.
Bir gülün bir parça ekmekten daha önemli olduğu zamanlar vardır.
Onu yapmak çok kolay.
Son kek parçası Tom tarafından yendi.