Examples of using "Lentamente" in a sentence and their turkish translations:
Yavaş yavaş yürüyün.
Yavaş yavaş çalış.
Yavaş yavaş sür.
Yavaş ye.
Yavaş git.
- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.
Onu yavaşça yaptı.
Daha yavaş konuşun.
Daha yavaş yürüyün.
- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.
Ben yavaş öğrenen biriyim.
Yavaş konuşun, lütfen.
- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.
Daha yavaş yemelisin.
Yemekleri yavaş yiyin.
Koşma, yavaşça yürü.
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
Onlar çok yavaş yürür.
Yavaş konuş!
Yavaş yavaş ilerliyorlardı.
Lütfen onu yavaşça tekrarlar mısın?
Lütfen daha yavaş konuşun.
Lütfen daha yavaş konuş.
Yavaş konuşabilir misin, lütfen?
Daha yavaş sürer misin?
Daha yavaş gitmeye çalış.
Yemeğini yavaşça ye.
O çok yavaş yürüyor.
Tom yavaşça kalktı.
Kapıyı yavaşça açtım.
çok ama çok yavaş bir şekilde.
Yavaşça hayatını kaybediyor
Tom yavaşça yürür.
Tom yavaş yavaş okur.
- Tom arabayı yavaş sürer.
- Tom yavaş araba sürer.
Tom yavaş yavaş konuşur.
Tom yavaş yavaş çalışır.
Tom yavaş yer.
Tom yavaş çeviri yapar.
- Tom bir yavaş öğrenici.
- Tom biraz geç kavrar.
- Tom yavaş öğrenen birisi.
Tom yavaş yazar.
- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Daha yavaş konuşun lütfen.
- Lütfen daha yavaş konuş.
Biz yavaş yavaş onlara yaklaştık.
- Yarışı yavaşça bitirdi.
- Yarışı yavaş yavaş bitirdi.
Salyangozlar yavaş hareket eder.
Lütfen daha yavaş sür.
Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Yavaşça onlara doğru yürüdük.
Ona doğru yavaşça yürüdüler.
Ona doğru yavaşça yürüdüler.
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşur musun?
- Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?
İzleyiciye yavaş yavaş hitap etmeye başladı.
Kör adam yavaşça yürüdü.
- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.
Annem yavaş yavaş konuşur.
Tom'a doğru yavaş yavaş yürüdüler.
Tom çok yavaş yürür.
Tom yavaş yavaş iyileşiyor.
Tom çok yavaş yürür.
Değişim yavaş yavaş olur.
- Yavaşça merdivenlerden aşağı gidelim.
- Yavaşça merdivenlerden aşağı inelim.
Tom yavaş yürüyordu.
Balon yavaş yavaş indi.
Tom yavaş yavaş yürüyor.
- Tom yavaş yer, değil mi?
- Tom sindire sindire yer, değil mi?
Tom yavaş bir yürüyüşçü, değil mi?
Tom yavaş öğrenen biri, değil mi?
Lütfen biraz daha yavaş konuşun.
- Yavaş çalış, ve hatalar yapma.
- Yavaş çalışırsan, hatalar yapmazsın.
Şartlar burada çok yavaş değişir.
Lütfen biraz yavaş konuşabilir misiniz?
O, bana daha yavaş konuşmamı rica etti.
Aç olsan bile, yavaş yemelisin.
Daha yavaş konuş; ben anlayamıyorum.
Yavaşça gözlerini kapadı.
O, caddeden aşağıya yavaşça yürüyordu.
Biraz daha yavaş yürümek istiyorum.
Ama çok nazikçe hareket etmeliyiz.
Düşünme hızımı çok yavaşlatıyorlar.
O proje yavaş yavaş ilerliyor.
Büyükbabam çok yavaş konuşur.
Yavaş ye. Yemeğinin tadını çıkar.
Onun kalbi yavaş atıyordu.
Araba çok yavaş hareket etti.
Transilvanyalı Romenler çok yavaş konuşurlar.
Yol boyunca yavaş sürmek zorunda kaldık.
Yemeğini aç kurt gibi yeme. Daha yavaş yemelisin.
Tom daha yavaş konuşmamı istedi.
Tom bana daha yavaş konuşmamı söyledi.
Pekinlilerin yavaş yürüdüğünü sonradan fark ettim.
kitaplar yavaş yavaş okunmak içindir,