Examples of using "Immagine" in a sentence and their turkish translations:
Bu görüntüye bak.
Başka resim buldun mu?
Bu resimde neler olduğuna bakalım.
Profil resmini değiştir.
Bu resime bak.
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
Bu fotoğraf aşırı uçların kriptoniti.
Tom sudaki yansımasına baktı.
İnsanlara sevgiyle en çok hangi görseli ilişkilendirdiklerini sorsak
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
Biz yaşamı kendi suretimizde yarattık.
Bu okyanus manzarasına aşina olduğunuzdan eminim,
Peki böyle bir görseli oluşturmak için ne kadar bilgiye ihtiyacımız var?
Bu resimdeki kırmızı şaraptan iki şişe var.
Diğer resim için şunu sordum: "Hangi resim daha huzur verici?"
Onun resmi nerede?
Bu resim güzel.
- Bu muhteşem bir resim.
- Bu harika bir resim.
Örneğin, 80'lerde İtalyan film şirketimizin olduğunu hayal edin ve çok yenilikçi
Ben bu resmi sevmeye başlıyorum!
Tom henüz bu resmi görmedi.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.