Examples of using "Davanti a" in a sentence and their turkish translations:
Bekleyin, lütfen.
Ben koşarak onları geçtim.
- Aniden önümüzde bir ayı göründü.
- Aniden karşımıza bir ayı çıktı.
Bear'ı önümüzde görüyorum.
Önümüzde bir sürü işimiz var.
Ben bir ikilemle karşı karşıyayım.
Bir fincan kahve içerken sohbet ettik.
İstediğin şeye ulaşmak konusunda
Çözüm basit: duvara doğru git,
Önümüzde yoğun bir haftamız var.
Önümüzde yoğun bir akşamımız var.
Önümüzde uzun bir günümüz var.
Neden kahve içip konuşmuyoruz?
Evimin önünde bir kiraz ağacı var.
Önümüzde uzun bir yolculuk var.
Tom iki sıra önümde oturdu.
Allah önünde bütün insanlar eşittir.
- Tom tam karşıda bakarken tek başına oturuyordu.
- Tom dosdoğru bakarken tek başına oturuyordu.
Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.
Evin önünde bir zen bahçesi olması harika olurdu!
Evinin önüne park etmiş kırmızı bir kamyonet var.
Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.
Tom herkesin içinde Mary'nin kendisini öpmesini istemiyor.
Her zaman asla öğrenemeyeceğim şeyler olacaktır, benim önümde sonsuzluğum yok.
ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.
Önümüzdeki sorun acil bir sorundur.
Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.
Dünyada kişisel çıkarlarını milli çıkarlardan önde tutan politikacılardan nefret ediyorum.
Suchet paniği başlatan davulcuyu buldu ve onu tüm