Examples of using "Credo" in a sentence and their turkish translations:
- Sana inanıyorum.
- Size inanıyorum.
- Sana inanmıyorum.
- Ben size inanmıyorum.
- Sana inanıyorum.
- Elbette sana inanıyorum.
- Elbette size inanıyorum.
Ben sana tamamen inanıyorum.
Neredeyse size inanıyorum.
Neden sana inanıyorum?
Ben ona inanıyorum.
Ona inanıyorum.
Ona inanıyorum.
- Sanırım o doğru.
- Onun doğru olduğuna inanıyorum.
Ben Ken'e inanıyorum.
Buna inanmıyorum.
- Hikayene inanıyorum.
- Senin hikayene inanıyorum.
Onları tanıdığına inanıyorum.
Ona inanıyorum.
- Ben Tanrı'ya inanıyorum.
- Ben Allah'a inanıyorum.
- Allah'a inanıyorum.
Ben anladığıma inanıyorum.
Ben Allah'a inanıyorum.
Ona inanmıyorum.
- Buna inanmıyorum.
- Buna inanmam.
Astrolojiye inanmıyorum.
Hıristiyanlığa inanıyorum.
Tom'a inanıyorum.
Zaten ona inanıyorum.
- Ben mucizelere inanıyorum.
- Ben mucizelere inanırım.
Ben kadere inanıyorum.
Ben ona inanmıyorum.
Onlara inanıyorum.
- Hayaletlere inanırım.
- Hayaletlere inanıyorum.
Onun doğru olduğuna inanıyorum.
Bu hikâyeye inanıyorum.
Ben dostluğa inanıyorum.
Onu tanıdığına inanıyorum.
Senin onu tanıdığını biliyorum.
Onun dürüst olduğuna inanıyorum.
Aslında ona inanmıyorum.
Onun dürüst olduğuna inanıyorum.
Tom'un bildiğine inanıyorum.
Ben senin dinine inanmıyorum.
- Onun dediğine inanırım.
- Onun söylediğine inanırım.
- Onun söylediği şeye inanırım.
Bize yardımcı olabileceğinize inanıyorum.
- Sanırım Tom'u tanıyorsun.
- Tom'u tanıdığına inanıyorum.
Tom'la tanıştığına inanıyorum.
İnanıyorum, onun iki oğlu var.
Ben o hikayeye inanıyorum.
Tom'a inanmıyorum.
Aşkın var olduğuna inanıyorum.
Artık buna inanmıyorum.
Tanrıya inanmıyorum.
Mucizelere inanmıyorum.
Artık ona inanmıyorum.
O gidiyor olabilir.
Sihire inanmam.
Onlara inanmıyorum.
Onun kızgın olduğuna inanıyorum.
Naomi'ye inanmıyorum. Sanırım o yalan söylüyor.
Noel Baba'ya inanıyorum.
Bunun olduğuna inanmıyorum.
Öyle sanıyorum ki bunun sebebi
Buna inanmıyorum.
Ben size inanıyorum.
Ruhun ölümsüzlüğüne inanıyorum.
Ben demokrasiye inanıyorum.
Kur'an'a inanıyorum.
Hepinizin Tom'u tanıdığına inanıyorum.
Pekala, sanırım haklıydın.
Onun 40 yaşında olduğuna inanıyorum.
Şimdi her şeyin yolunda olduğuna inanıyorum.
Tom'un seni aradığına inanıyorum.
- Ben buna inanmıyorum. Ya sen?
- Buna inanmıyorum. Sen inanıyor musun?
Tanrı'nın var olduğuna inanmıyorum.
Onların söylediğine inanıyorum.
Sanırım o asla geri gelmeyecek.
O hikayeye inanmıyorum.
Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum.
Tom'un durumunun iyi olduğuna inanıyorum.
Bir sorun olduğuna inanıyorum.
Tom'un beni sevdiğine inanıyorum.
Ben hayallerin gücüne inanıyorum.
Ben haklı olduğuma inanıyorum.
Tom'un kaybedeceğini düşünmüyorum.
Tom'un Mary'yi tanıdığına inanıyorum.
inanıyorum ki bu logo,
İnanıyorum ki karanlığın içerisinde,
Sanırım şu olabilir:
Pek faydası olmadı.
Onun yarın geleceğine inanıyorum.
Bunun olabileceğini düşünüyorum.
Onun hasta olduğunu düşünüyorum.
Ben aşık olduğuma inanıyorum.
Aşkın var olduğuna inanıyorum.
Tesadüflere inanmam.
Ona hâlâ inanamıyorum.
Ben onun hikayesine inanıyorum.