Examples of using "Conobbi" in a sentence and their turkish translations:
Onunla Fransa'da tanıştım.
Onlarla buluştum.
Columbia'da "düzenleyici odak" adı verilen
Tom'la tanıştım.
Bir partide Tom'la karşılaştım.
Onunla on üç yaşındayken tanıştım.
Onunla on üç yaşındayken tanıştım.
- Ben kimseye rastlamadım.
- Kimseyle tanışmadım.
Avustralya'da Tom'la karşılaştım.
Parkta Ken'le karşılaştım.
Mattias'la İspanya'da tanıştım.
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
Boston'da Tom'la karşılaştım.
Tom'u tanımıyordum.
Tom'la ekim ayında tanıştım.
Onunla bir partide buluştum.
Onunla bir partide buluştum.
Evime giderken onunla karşılaştım.
Ben başkanın kendisiyle buluştum.
Onu Tokyo İstasyonunda karşıladım.
Okula giderken ona rastladım.
Onunla Tom'un evinde tanıştım.
Onlarla Boston'da iken tanıştım.
Tom adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
Mary'nin evinde Tom ile tanıştım.
Onu tanıyıncaya kadar çok zengindim.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
Londra'da kalırken onunla tanıştım.
Ben, adı Tom olan genç bir adamla tanıştım.