Examples of using "Adoro" in a sentence and their turkish translations:
Ben operayı çok seviyorum.
Buraya bayılıyorum.
Şarkı söylemeye bayılıyorum.
Senin kızına bayılıyorum.
O sandalyeyi seviyorum.
Filleri çok severim.
O yeri çılgınca seviyorum.
Çimlerin üzerinde çıplak ayakla dolaşmayı severim.
Ellerine bayılıyorum.
Kavun yemeyi severim.
Bunu seviyorum.
- Parti vermeyi seviyorum.
- Parti yapmayı seviyorum!
- Lazanyayı severim.
- Lazanyaya bayılırım.
Golfün büyük bir hayranıyım.
O reklamı seviyorum.
Ben Banjonun sesini çok seviyorum.
NASA'yı seviyorum.
Bu düşünceyi sevdim!
O aşık olduğum yerde
Amerikan filmlerini seviyorum.
Çikolata severim.
Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
Katı yumurtayı seviyorum.
Kırmızı etten hoşlanırım.
Ben mutlu bir sonu seviyorum.
Onun kızına bayılıyorum.
O gösteriyi severim.
Ben müşterilerimi çok severim.
Uzun hafta sonlarını severim.
O şarkıyı severim.
Bu bölümü severim.
Bu şehri severim.
Peyniri seviyorum.
Sinemaları seviyorum.
Düğünleri seviyorum.
Ben muz severim.
Şiir ve müziğe bayılırım.
Fal kurabiyelerini açmayı seviyorum.
- Gözlerini severim.
- Senin gözlerini seviyorum.
Saçını severim.
Fransız filmlerini seviyorum.
Bu alışveriş merkezinde alışveriş etmeyi seviyorum.
- Bu şehri severim.
- Bu şehri seviyorum.
- Peyniri seviyorum.
- Ben peyniri seviyorum.
- Ben peynir seviyorum.
Karpuzun tadını severim.
- Küçüklüğümden beri, ailemle birlikte denize gitmeyi severim.
- Küçüklüğümden beri ailemle birlikte denize gitmeyi sevdim.
Fransız filmlerini severim.
Ben Kylie Minogue tarafından söylenilen şarkıları seviyorum.
Patlamaları hep sevmişimdir. Ama barutun tehlikesi de yok değil.
Hollywood filmlerini severim.