Translation of "Zöld" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Zöld" in a sentence and their turkish translations:

- Ez zöld.
- Zöld.

Bu, yeşil.

- A víz zöld.
- Zöld a víz.
- Zöld színű a víz.

Su yeşil.

- A tenger zöld.
- Zöld a tenger.

Deniz yeşil.

- A zöld szín illik önhöz.
- A zöld illik hozzád.
- Megy hozzád a zöld.

- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.

- Zöldszemű.
- Zöld a szeme.
- Neki zöld a szeme.

Yeşil gözleri var.

Zöld – kisebb problémák.

Yeşil- önemi az.

Zöld munkahelyekbe fektetnek,

Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar

A szoknya zöld.

Etek yeşildir.

Iszol zöld teát?

Yeşil çay içer misin?

Zöld teát iszol?

Yeşil çay içiyor musun?

A fa zöld.

Ağaç yeşil.

A hegy zöld.

Dağ yeşildir.

A fű zöld.

Çimen yeşildir.

Zöld a lámpa.

- Işık yeşil.
- Trafik ışığı yeşil.

Az asztal zöld.

Masa yeşil.

A gyümölcs zöld.

Meyve yeşildir.

Zöld ruhát viselt.

Yeşil bir elbise giydi.

Tom szeme zöld.

Tom'un gözleri yeşildir.

Zöld a szemem.

Yeşil gözlerim var.

Zöld autóm van.

Yeşil bir arabam var.

- Szeretem a zöld teát.
- Nekem bejön a zöld tea.

Yeşil çayı seviyorum.

Egy zöld teknős visszatér...

...geri geliyor bu yeşil kaplumbağa.

A domb mindig zöld.

Tepe her zaman yeşildir.

Tomnak zöld a szeme.

Tom'un yeşil gözleri var.

Tamás piros-zöld színtévesztő.

Tom kırmızı yeşil renk körü.

Szeretem a zöld színt.

Ben yeşil renkten hoşlanırım.

Van egy zöld ingem.

Bir yeşil gömleğim var.

Megetettem a zöld madarat.

Yeşil kuşu besledim.

Ez egy zöld hal.

Bu yeşil bir balıktır.

Tomnak zöld a szeme?

Tom'un yeşil gözleri var mı?

Láttad a zöld ingemet?

Yeşil gömleğimi gördün mü?

Ez a körte zöld.

- Bu armut yeşil.
- Bu armut yeşildir.

Ez a banán zöld.

Bu muz yeşildir.

új és felújított zöld épületek;

yepyeni ve teknoloji bakımından yenilenmiş yeşil binalar;

Zöld fényre fogok most kapcsolni,

Yeşil ışık kullanacağım,

Az alma, amit találtam, zöld.

- Bulduğum elma yeşildir.
- Bulduğum elma yeşil.

Tom zöld utat adott Marynek.

Tom Mary'ye onay verdi.

Mi ez a zöld izé?

Bu yeşil şey nedir?

Színtelen zöld eszmék dühödten alszanak.

- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

- Narancssárga pólót és zöld nadrágot viselek.
- Narancssárga póló és zöld nadrág van rajtam.

Turuncu bir tişört ve yeşil pantolon giyiyorum.

- A japán zöld encián-tea nagyon keserű.
- A japán zöld tárnics-tea nagyon keserű.

Japon yeşil kantaron çayı çok acıdır.

- A zöld nem megy jól a lilához.
- A zöld nem jó együtt a lilával.

Yeşil, mor ile iyi gitmez.

Hogy nehéz velük zöld ágra vergődni.

ve ben polis sendikalarıyla olan sorunların birinden

A sárga és zöld árnyalatainak színkavalkádja

Sarı ve yeşilin tonları

Tom kék-zöld foltosra verte Maryt.

Tom Mary'yi öldüresiye dövdü.

A tó zöld dombokkal van körülvéve.

Göl yeşil tepelerle çevrilidir.

Tom elbújt a zöld autó mögé.

Tom yeşil arabanın arkasına gizlendi.

Tom odaadta Marynek a zöld füzetet.

Tom, Mary'ye yeşil defteri uzattı.

A nagymamámnak volt egy zöld imaszőnyege.

Anneannemin yeşil bir seccadesi vardı.

- A cukkinik zöldek.
- A cukkini zöld.

Kabaklar yeşildir.

A zöld nem megy a piroshoz.

Yeşil kırmızı ile gitmez.

Itt a hologram, a zöld fény belemegy,

Hologram burada, yeşil ışık geçiyor,

Tomnak szőke haja és zöld szeme van.

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

- A hegy zöld.
- Zöldbe öltözött a hegy.

Dağ yeşildir.

Az olasz zászló zöld, fehér és piros.

İtalyan bayrağı, yeşil, beyaz ve kırmızıdır.

A magyar zászló piros, fehér és zöld.

Macar bayrağı kırmızı, beyaz ve yeşildir.

Még a legtöbb klímakutató és zöld politikus is

Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine

Amikor a zöld növények szén-dioxidot vesznek fel,

kullandıkları fotosentez işlemi yoluyla

Látom, hogy van egy zöld csillag a kabátodon.

Ceketinde bir yeşil yıldızın olduğunu görüyorum.

Olyanok voltak a mondataid, mint zöld rét télen.

Cümleleriniz çölde bir vaha gibiydi.

A később Iráni Zöld Mozgalom néven ismertté vált tömörülést,

sonradan buna İran Yeşil Hareketi adı verildi.

Egykor egy zöld rét volt itt; most egy szupermarket.

Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.

Egy zöld banán nem eléggé érett ahhoz, hogy megegyék.

Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.

Ezek a zöld levelek ősszel megsárgulnak, vagy pirosba váltanak.

Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.

- Ennek a háznak zöld a teteje.
- Zöldtetős a ház.

Bu evin yeşil bir çatısı var.

Láttál már bárkit zöld rúzzsal az ajkán? Én még soha.

- Hiç yeşil ruj kullanan birini gördün mü? Ben görmedim.
- Hiç yeşil ruj süren birini gördün mü? Ben görmedim.

- Mi az a zöld tetejű épület?
- Mi az a zöldtetős épület?

Yeşil çatılı o bina nedir?

El tudná magyarázni, hogy mi a különbség a fekete és a zöld tea között?

Bana siyah çay ve yeşil çay arasındaki farkı tanımlayabilir misin?

A gerinctelenek, amelyek a kék és a zöld színt látják a legjobban, nem tudnak ellenállni.

Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.