Examples of using "Visszatartani" in a sentence and their turkish translations:
Seni geride tutmak istemiyorum.
O, gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Ağlamamak için boş yere çabaladı.
Nefesini daha uzun süre tutabilir hâle geliyorsun.
Nefesini ne kadar süre tutabilirsin?
Bob öfkesini kontrol edemedi.
O gözyaşlarını tutamadı.
Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti.
Ben sadece sizi büyük bir hata yapmaktan durdurmaya çalışıyorum.
Tom kendini engelleyemedi.
Kendimi ağlamaktan tutamadım.
Kendimi esnemekten alamadım.
Biz Tom'u onu yapmaktan durduramıyoruz.
Onun saç tıraşına gülmekten kendimi alamadım.